2 Eylül 2013 Pazartesi

GEZİ KARİKATÜRLERİNE GÖZALTI

“Dünya Barış Günü”nde Gezi Karikatürlerine Gözaltı!

Mayıs ayında  Homur Mizah Grubu'nun Mimarlar Odası'nın bir etkinliği olarak Trabzon'da açtığı sergi belediye tarafından kaldırılmıştı. Bu olayın bir benzeri de Didim'de yaşandı; Dünya Barış Günü dolayısıyla açılan "Gezi Karikatürleri Sergisi" kaldırıldı, sergi düzenleyicileri ifadeye çağrıldı.



Beyoğlu’nda bir grup ressamın yaptığı resme postallarıyla basan polislerden sonra yine aynı gün Didim 18. Barış Şenlikleri kapsamında düzenlenen ve “Gezi” direnişini konu alan Uluslarası karikatürlerden oluşan sergi savcılık emriyle toplatıldı. Aralarında “Don Kişot” mizah dergisinin düzenlediği “DirenGezi” karikatür yarışmasında büyük ödülü kazanan Kosovalı çizer Murat Ahmeti’nin de çalışmasının da yer aldığı sergi billboardları Türk ve dünya çizerlerinin on eserinden oluşuyordu.

Karikatürler 31 Ağustos 2013 günü saat 15.00’te cadde üzerindeki reklam panolarına asıldı. Halktan yoğun ilgi gören karikatür sergisi Didim İlçe Emniyet Müdürlüğünce birkaç saat içinde indirildi. İlçede belediyenin düzenlediği 18. Didim Barış Şenlikleri sürerken, savcılık talimatıyla “Gezi Karikatür Sergisi”ni düzenleyenlerle ilgili soruşturma açıldığı öğrenildi. Sergide Carlos LATUFF (Brezilya), Erdoğan KARAYEL (Almanya), Marco De ANGELIS (İtalya), Murat AHMETİ (Kosova) ile Türkiye’den Köksal ÇİFTÇİ, Kürşat ZAMAN, Mehmet GÖLEBATMAZ, Menekşe ÇAM, Muammer OLCAY, Sait MUNZUR’un karikatürleri yer alıyordu. 

Serginin organizatörlüğünü de yapan çizer Mehmet Gölebatmaz’ın avukatı eşliğinde Didim Enmiyet Müdürlüğü’nde “Devlet büyüklerine hakaret” suçlamasıyla ifadesi alındı. Aynı zamanda avukat olan Gölebatmaz’ın (Yakalanan şahsa üstte belirtilen hakların açıkça anlatıldı) cümlesiyle başlayan tutanakta ifadesi özetle şu cümlelerden oluşuyor:

“Benim üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Mesleğim avukatlık olsa da karikatüristim. Türkiye’de ve yurtdışında çalışmalarım yayınlanmakta, birçok müzede çalışmalarım bulunmaktadır. Karikatür eleştiri sanatıdır. Devlet büyüklerine kesinlikle hakaret suçu işlemedim, sadece yalakalık yapmıyorum. Sistemde eleştirilmesi gereken noktaları kendi dünya görüşüm ve sanatımla çiziyor ve sergiliyorum. Nitekim 28 Şubat “Postmodern” darbesine en sert eleştiriler getiren çizerlerden biriyim. Sözkonusu sergiyi (bir karikatür de bana ait olmak üzere) üç yabancı ve tanınmış çizer arkadaşlarım olmak üzere toplam on çalışmayla oluşturdum. Tüm organizasyonu ben yaptım. Gerçekten atılı bir suçun işlendiği düşünülüyorsa sorumluluğun tümü bana aittir. Ben darbe dönemlerinde bile ifade vermedim, soruşturma geçirmedim.”

Türk ve dünya karikatürünü buluşturan, “Don Kişot” e-mizah dergisi genel yayın yönetmeni Erdoğan Karayel de bu sergide karikatürü yer alan sanatçılardan biri. O da karikatür sanatına karşı yapılan bu eylemin şaşkınlığıyla tepkilerini şöyle dile getiriyor:
“Almanya’da bu eylemi hayal bile edemiyorum. Karikatürün bir hiciv ve yergi sanatı olduğunu kabul etmekte zorlanan bir zihniyetle yönetiliyor ülkemiz. Üstelik bu sergi uluslararası bir sergi. Büyük ödülü kazanan Kosovalı çizer Murat Ahmeti’ye bunu nasıl açıklayacağımı düşünüyorum. Aynı zamanda İtalyan çizer Marco De Angelis’e ve Brezilya’da yaşayan Filistinli aktivist çizer Carlos Latuff’a...
Bugün benim ikinci hayal kırıklığım. Bildiğiniz gibi bugün “Dünya Barış Günü”. Gezi eylemlerinin simgesi haline gelen İstiklal Caddesi’nde yerlere “Barış” resimleri yapan ressamların çalışmaları polis botlarınca çiğnendi ve tahrip edildi. Bu kare bir ibret karesi olarak tarihteki yerini aldı. Didim gibi CHP’li bir belediyenin hizmet verdiği turistik ve antik bir bölgede böyle bir olayın yaşanması utanç verici büyük bir talihsizliktir. Karikatür doğası gereği özgür ve eleştirel bir sanat dalıdır. Cumhuriyet tarihinde bu sanatın özellikle politik alanda özel bir yeri ve önemi vardır. Demokrasi “özgürlük, adalet ve hoşgörü” kavramlarıyla anlam kazanır. Bugünkü eylemden dolayı dünya karikatürcülerinden ülkem adına özür diliyorum.”

Bu arada sergide karikatürü bulunan Brezilyalı çizer Carlos Latuff da konuyla ilgili bir mesaj gönderdi.
"Başbakan Erdoğan'a pek güvenilmez. Şimon Perez ile kavga edip Davos Konferansı'nı terkettiğinde ciddi değildi.İsrail komandolarının Gazze'ye giden Mavi Marmara insani yardım gemisindeki dokuz Türk vatandaşının canını alması olayından sonra, bizzat kendisinin yeni bir yardım heyetine liderlik yapacağını söylediğinde de ciddi değildi. Kürtlerle bir yandan barışı taahhüt ettiğini söylerken, bir taraftan da Suriye'de savaşı körüklüyor. Ancak Erdoğan, bir konuda çok ciddi: Baskı!. Gezi Parkı direnişçilerine karşı acımasızca yaptığı saldırılardan sonra, şimdi de "Gezi Parkı" sergisini toplatarak gerçek yüzünü ve dönek demokrasi anlayışını deşifre etmiştir."

Hiç yorum yok: