15 Ekim 2010 Cuma

HOMUR ikinci kez Çekmeköy Gönüllüleri Derneği'nde çocuklarla



Bilindiği gibi, Homur Mizah Grubu'ndan Canol Kocagöz, Vahit Akça, Asuman Küçükkantarcı ve Kadir Yasa, İstanbul Kültür Formu projelerinden ilkini gerçekleştirmek üzere 2010 Şubat başlarında Çekmeköy Gönüllüleri Derneği'nin konuğu olmuşlardı... Bu buluşmada karikatür atölyesi çalışması yapılmış, çocukların karikatürle tanışması sağlanmış ve karikatüre bakış açıları oluşturulmaya çalışılmıştı. Buluşmanın ikincisi Ekim ayının ilk haftası gerçekleştirildi. Vahit Akça ve Asuman Küçükkantarcı, bizleri unutmayan kardeşlerimizle ikinci kez biraraya geldiler. İlk gittiğimizdeki gruptan bir çok kardeşimiz yine bizimleydi... Yine karikatür konuşuldu, öyküler anlatıldı, İstanbul üzerine güzel sohbetler oluştu... Bu buluşmamızda, ilkinde yaptığımız serbest karikatür çalışmasından farklı olarak İstanbul konulu çalışmalar yapıldı... Çocuklar önce istanbul hakkındaki düşüncelerini anlattılar.. İstanbul'un kendilerine ne ifade ettiğini, İstanbul deyince akıllarına neler geldiğini söylediler. Biz de tahtaya listeledik:Kız Kulesi, tarih, savaş, barış, Osmanlı İmparatorluğu, çevre, trafik, kalabalık, kültür, mimari, gezi, bayrak, güzellik, müzeler, aşk... Liste uzayıp gitti. Şimdi sıra akıllarındaki İstanbul'u çizmeye gelmişti. Kağıtlar, kalemler çıkarıldı... Kimi hızla başladı işe, kimi düşündü birazcık daha. Bazılarının aklına yine de bir şey gelemedi ama akan zaman için de onlar da kolektif çalışmanın keyifli ritmine kaptırdılar kendilerini... Arada sorular soruldu, acabalar yanıtlandı. Ufak tefek tereddütlere, azıcık müdahale edildi... Sonunda bembeyaz kağıtlar, tertemiz düşlerle işlenmiş nakışlara dönüştüler... Mayıs, 'Muz Kulesi' olarak yorumladığı Kız Kulesi'ni çizdi kağıda, Eren, Aşk'ı anlattı tahtaya:Yarın güzel olacakÖnce yağmur yağacakSonra gökkuşağı parlayacakAltından geçen âşıklarBir olacakİstanbul bir bir çocukların düşlerinde canlandı. Tertemiz dimağlar ve kalem yakışan eller hareketlendi.. Öyküler, çizgiler, şiirler dile geldi çocukların düşlerinde.. İşte bu çalışmaların sonunda, kendilerini anlatacakları bir kitap, yine onların yapacağı bu kitabın kapağıyla mutlandıracak bizleri... Biz de, paylaşmanın keyfiyle düşerken dönüş yoluna, "çocukların kırmızı elmalar gibi gülüşü"nü bıraksak da ardımızda, ileride onları bizden çok ama çok önde göreceğimizin inancı ve heyecanıyla umutlandık bir kez daha...Teşekkürler çocuklar.. Güzel elleriniz, güzel düşleriniz ve gülüşleriniz için...Sizi hiç unutmayacak, yine severek buluşacağız. Sizlere birşeyler öğretmek kadar sizlerden de birşeyler öğrenmeye, güzellikleri paylaşmaya devam edeceğiz... Bizlere çok yardımcı olan Canan ve Mine öğretmenlerimize içten teşekkürlerimizi de unutmadan...

Hiç yorum yok: