12 Nisan 2021 Pazartesi

HOMUR 21 yıldır işçi ve emekçiden yana


ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ

Canol Kocagöz, Homur Mizah Dergisinin Editörlüğünü yapıyor. 1999’da yayınlanan ilk sayı ile birlikte bu derginin ekibinde yer alan usta çizeri mücadeleci kimliği ile tanıyoruz. 1970’de başlayan Karikatür ile macerasını aralıksız sürdüren Kocagöz, tam 51 yıldır aralıksız çizmeye devam ediyor. Birçok gazete, dergide eserleri yer bulan usta kalem ulusal ve uluslar arası birçok karma sergiye katıldı. Birçok afiş, dergi ve kitap kapakları da bulunan sanatçı, Türkiye karikatürcülerinin tek mesleki örgütü olan Karikatürcüler Derneği’nin 1976’da genel sekreterliğini, 1996’da genel başkanlığını üstlendi. Ömrünü karikatüre adayan Canol Kocagöz’le Homur Dergisi ile geçen 21 yılını konuştuk. Biz sorduk Kocagöz yanıtladı.


Homur Mizah Dergisinin kuruluş hikayesi nedir, nasıl bir anlayışa sahip?

Dergimiz Homur yayın hayatına emperyalizmin kirli saldırı planlarının arttığı, kapitalizmin çalışma hayatı ile topluma yeni şekiller vermeye çalıştığı günlere denk gelen 18 Aralık 1999 tarihinde 21 yıl önce Evrensel Günlük Gazetesinin eki olarak Cumartesi günleri haftalık olarak işçi ve emekçilerin sorunları başta olmak üzere “halkımızın sorunlarını, halkla beraber mizahi bir yolla anlatabilmek, tıkanan mizah dünyamızın soluk almasını sağlamak için” bir grup yazar ve çizerle beraber yayın hayatına başladı. Çıktığımız günlerde küresel politikaların basına hızlı girerek aralarında yazar ve çizerlerinde olduğu birçok basın emekçisinin işsiz kaldığı, esnek çalışmanın çalışma hayatımızda yer almasıyla çalışanların düşük ücretlerle çalıştırıldığı, sendikal hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, sosyal hakların kısıtlandığı hatta yok edildiği dönemdi. Bir grup karikatür ve mizahçı çareler tükenmez deyip işe koyuldu. Her hafta İstanbul-Beyoğlu Kahvelerinde toplanarak mizahın dününü, bugününü ve yarınını tartışmaya başladık. Dünya ve ülke sorunlarına alışılmış mizahın dışında nasıl yaklaşabileceğimizin somut durumunu tartışarak yeni durumda bizlerin neler yapabileceğini, geçmişte dünyada ve ülkemizde nasıl yollar izlendiğini bugün gelinen noktada mizahın nasıl bir durumda olduğunu, gelecekte mizahın ve mizahçıların nasıl davranacağını, önümüze alarak izleyeceğimiz yola karar verdik. Hızla büyük bir coşku ile çalışmalara başladık. Yapacağımız mizahın İşçi ve emekçilerin mücadelesinden ayrılmadığını, ana eksenimizin işçi ve emekçilerin mücadelesi olduğunda tüm arkadaşlarla anlaştık. Artık dergimizin çizgisi belli olmuştu. Bizden önce çıkan “Halk için halkla beraber” şiarıyla çıkan Markopaşa efsane mizah dergisi ana rehberimiz olacaktı. O günlerde NATO’nun Kosova ya saldırısı gündemdeydi. Bizlerde bu konuya dikkat çekmek için “NATO’ ya NOTA” verdik anlamında NOTA diye bir sayılık bir broşür dergi çıkarmak fikrimiz oluştu. Bunun bir sayı çıkarıp, başka bir önemli olay olduğu zaman yine o olayla ilgili bir sayı daha çıkaracaktık. Hazırladığımız NOTA örnek sayısını yaygın işçi ve emekçilerin hakkını savunan bir gazeteye götürmeye kararı aldık. Günlük Evrensel Gazetesine bir sayı çıkacak bir örnek sayı ilettik. Gazete yönetimi dergimizle ilgilendiler ve bize haftalık bir mizah sayısı yapmamızı önerdiler. O zaman işin boyutu ve hacmi ile derginin adı da değişecekti. Grubumuz toplanarak adımızın HOMUR olması ile biçimini, formatını, Türkiye mizah tarihinde ilk defa kullanılan fıstıki yeşil rengini belirleyerek 18 Aralık 1999 Homur’un yayın hayatına katılmasını sağladı.

Homur nasıl bir anlayışa sahip?

Homur’u diğer mizah dergilerinden kökten ayıran başlıca fark “İşçi ve emekçi halkımızdan yana mizahi tavrı”dır. Mizah ustalarımız Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ile çizer ustamız Mustafa (Mim) Uykusuz’un yaşamları ve deneyimleri ile çıkardıkları Markopaşa Mizah Dergisinin ilkeleri bizim geleneğimizden aldığımız başlıca dersler oldu. Onların deneyimleri bizlerin başucu kaynağı oldu. Hatta onların ilkelerine sınıf eksenini de ekleyen Homur mizah dünyamızın ayrı bir sesi ve gücü oldu. Bu anlayış 21 yıldır başarıyla devam ediyor. Piyasa da şu anda iki anlayış tipinde dergiler vardır. Bizim anlayışımızın dışında tüm dergiler ayni anlayışta “komiks” mizah tarzı anlayışta dergilerdir.

Genç çizerlere, mizahçılara derginizde fırsat veriyor musunuz?

Tabii ki en başta genç çizerlere sayfalarımız bilhassa açık. Az da olsa Türkiye basının da çizen ustalaşmış önemli genç çizerlerimiz var. Bu arkadaşlarımız bizim dergimizde de çiziyorlar. Dergimizin tarzında çizen genç meslektaşlarımız dergimizi ileriki yıllara taşıyacağından eminim.

Homur Dergisi Korona Pandemisi döneminde nasıl çalışmalar yaptı ve yapmaya devam ediyor?

Ne yazık ki pandemi döneminde her sanat alanı gibi Mizah Grubumuz Homur’da bir takım faaliyetlerini askıya almak zorunda kaldı. Yalnız her türlü zorluluklara rağmen Mizah Grubumuz HOMUR dergimiz Homur’un yanında DİSK Birleşik Metal İş Sendikası ile ortak projemiz olan daha küçük boyda metal işçileri için hayata geçirdiğimiz dergimiz HomurCUK Mizah Dergisi ile metal işçilerinin çocukları için çıkardığımız Kırmızı Metal Çocuk Dergisi yayınlanmaya devam ediyor. HomurCUK’un bir sayısını Corona ya ayırdık. Ondan sonra ki sorunlarda da sağlık ve sağlık Pandemi döneminde en zor günler geçiren aç kalmamak için çalışmak zorunda kalan işçiler ve emekçiler oldu. Biz de çıktığımız günlerde çalışmak zorunda kalan başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm çalışanların sorunları biz mizahçılarında sorunları oldu. Çizgilerle ve yazılarla sürekli işledik. Önümüzde ki pandemi döneminde zor da olsa yeni projelerle yayın hayatımızı sürdürmeye çalışacağız.

Son olarak sorularıma eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Teşekkür ederim. Dünyada bizim gibi çıkan bir mizah dergisi var mı bilmiyorum. Ama Türkiye’de olmadığını biliyorum. Mizah Grubumuz HOMUR’un 21.yılında bizimle bu söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim. Grubumuzu homur.blogspot.com adresinden daha ayrıntılı inceleyebilirsiniz.

https://www.ilksesgazetesi.com/kultur-sanat/homur-21-yildir-isci-ve-emekciden-yana-h109208.html

Hiç yorum yok: