10 Eylül 2019 Salı

Süleyman Turan'ı Uğurlarken



Süleyman TURAN, (1936-2019)


Sinema sanatçısı, çizgi romancı, karikatürist Süleyman Turan'ı kaybettik...

1936 yılında İstanbul'da doğan Süleyman Başturan ya da çizgi roman ve sinema dünyasında kullandığı adıyla Süleyman Turan, bir süre okuduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İngiliz Filolojisi Bölümünden ayrıldıktan sonra 1961-1963 yılları arasında Saim Alpago Tiyatrosunda sahneye çıkmıştır. Ancak, Ses dergisinin düzenlediği yarışmada finalist seçilerek 1963'den itibaren tiyatro faaliyetlerine son vermiş ve sinema oyuncusu olarak kariyerine devam etmiştir.


Süleyman Turan, çizgiroman kariyerine başlamadan önce Tahsin Demiray'ın Hafta ve Alâeddin Kıral'ın Yelpaze dergileri ve Hürriyet Gazetesi'nin eklerinde karikatürler çizmiştir. Turan'ın dokuzuncu sanatla ilgili çalışmaları ise 1960'ların sonunda Akşam Gazetesi sayfalarında çizdiği 'soap opera' türü bazı öykülerle başlamıştır. Gazete yönetiminin isteği doğrultusunda hazırlamaya koyulduğu bu tarzı Türkiye'de Faruk Geç ile birlikte en iyi uygulayan kişi olarak bilinen Turan, film senaryoculuğunun kazandırdığı bilgi ve deneyimle bütünleştirdiği başarılı çizgiroman senaryolarıyla kısa sürede popüler pek çok öykü çizmiştir. 1972 yılında Oğuz Aral ile birlikte Gün Gazetesi'ne geçen çizer, burada Fişek Fikri başlıklı mizahi konulu bir karakter yaratmıştır. Terkos Gölü'ne atıldığında burayı bir benzin gölüne çeviren bir kimyasal formülün çevresinde gelişen olayların işlendiği başlığı, gazete 1974 yılında kapanana değin çizmiştir, özellikle Sezgin Burak ve Cemal Dündar'ın olumlu destekleriyle çizgiroman sanatına yaklaşan Turan, bilhassa Dündar ve Remzi Türemen'in de yardımlarıyla birkaç tane de film, video afişi hazırlamıştır. Abdullah Turhan'ın yayınladığı Tolga dergilerine arasıra kurşun kalem ve senaryo katkıları da sağlayan sanatçı, büyük bir beceriyle çalışmalarını sinemayla birlikte yürütmeyi başarmıştır. Senaryolarının tamamını kendisinin yazdığı onlarca 'soap opera' öyküsünü 1986-2001 yıllan arasında çalıştığı Sabah Gazetesi için çizen Turan, on beş yıl boyunca bu tarzın basındaki ender uygulayıcılarından biri olmuştur.



Ödülleri :
1971 - Adana Altın Koza Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, “Yarın Son Gündür” filmindeki rolü ile
1972 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, “Güllü” filmindeki rolü ile

KAYNAK: cizgidiyarı.com

Saadet Demir Yalçın




SÜLEYMAN TURAN'DAN BİR ANI- ATAY SÖZER

Süleyman Abi’yle Kuruluş/Osmancık dizisinde çalışmıştık. Oradan bir anı.
Yusuf Sezgin’le birlikte, Edebalı dergahındaki iki dervişi oynuyorlardı.
Kumral Abdal ve Dursun Fakı…
Yusuf Sezgin çok yakın arkadaşı, birbirlerine şakalar yapıyorlar, laf çakıyorlar sette onlar sayesinde pozitif enerji var.
Sahne gereği Osmancık (Cihan Ünal) dergâha gelir (Fotoğraftaki sahne), biran önce şeyhi görecek dervişler de onu karşılarken biraz beklemesini istiyor.

Yusuf Sezgin onu içeri buyur edip şöyle diyecek “Buyur geç dinlen hele, süt ayran ne dilersen getirsinler, ıhlamur tarçın kaynatsınlar, bazlama yapsınlar, elma kurusu börttürsünler.” İç gerilimi olan ciddi bir sahne.

Provalar yapılırken Süleyman Turan yüzündeki muzip ifadeyle lafa gidiyor.
“Yusuf, şef garsona döndün bari bir mönü uzat, önce ordövrlerden başla sonra ara sıcağa geç…”

Tabii bu makara karşısında ekibin gülmesi geçene kadar set 15/20 dakika duruyor.
Çok güzel anılar bıraktın Süleyman Abi, teşekkürler sonsuza kadar yaşa.





Hiç yorum yok: