Fotoğraf: Vahit Akça |
Hüzün, ortalığa “güzel bir hayat” dersi olarak yansıyordu…
Gürültülü bir kalabalığın aksine, ‘yalnız’ bir dalganın sahili yokladığı sakin bir deniz kenarı, insanları delirten teknoloji çılgınlığının aksine, bir tahta parçası, bir dal ve bir yaprakla taçlandırılmış harika bir oyuncak…
O gün; adam “hüzünlü şarkılar gibi hüzünlüydü” belki ama çocuk “hüzünlü şarkılar gibi” mutlu, İstanbul her şeye rağmen umut doluydu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder