 |
| Gezi için yaptığı tablonun önünde |
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden 1953'te mezun oldu. Burada ünlü ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi oldu.
Gazeteciliğe 1950 yılında Son Saat gazetesinde başladı. Daha sonra Cumhuriyet ve Aydınlık gazetelerinde çalıştı ve köşe yazarlığı yaptı. Özellikle Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili yazdığı röportajlarla tanındı. Bu röportajlarını çok sayıda kitapta topladı.
Kitapları
Ha bu diyar, Dost yayınları
Gide gide, Dost yayınları
Uy Babo (1962), Dost yayınları
Hu Dost
40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra
Kara Sevdam Anadolum
Mayınlar Çiçek Açmaz
Mayınlı Topraklar Üzerinde
Kanlı Gömlekler
Adı Yemendir
Harran Koçaklaması
Can Arkadaş
Ceylanlar Suya İndi
Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları
Pavli Kardeş
Ağlama Anam Şu Bizim Gazipaşa
İsmet Paşalı Yıllar
Can Pazarı
Mutlu Olmak
Ey Samandağ Samandağ
Ödülleri
1962 Gazeteciler Cemiyeti Basın Şeref Belgesi
1980 - 1990 On Yılın Basın Şeref Belgesi
1995 Atatürkçü Düşünce Derneği Onur Plaketi
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğraf Enstitüsü Onur Belgesi
1996 3.Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü
Pir Sultan Abdal Onur Belgesi
UNESCO AIAP Türkiye Ulusal Komitesi Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Onur Belgesi
Akdeniz Üniversitesi Onur Belgesi
Şanlıurfa Kültür Eğitim Sanat Araştırma Vakfı Onur Belgesi
 |
| Evren, Otyam'dan "desise" ettiği fotoğrafla |
Fikret Otyam aynı zamanda Kenan Evren'i mahkum ettiren ilk kişidir...
Kenan Paşa resme heves etikten sonra oradan buradan bulduğu fotoğraflara bakarak bir şeyler karalıyordu, eline "sigara içen ihtiyar" fotoğrafı geçti pek beğendi hemen yürüttü; ama bilmiyordu ki o fotoğrafı çeken Fikret Otyam'dı sadece onu değil telif haklarından da habersizdi (tıpkı diğer haklar gibi) Tabii Fikret Usta açtı davayı sen ancak 1TL'lik adamsın diyerek kestirdi cezayı; öteki hala olanı anlamamıştı "öderiz netekim" dedi.
Fikret Otyam, Kenan Evren'in yaptığı 'Sigara İçen İhtiyar' tablosunda, kendi çektiği fotoğrafın kopyalandığını görmüş ve 'desise' (çalma) yoluyla tablo yapmakla suçladığı Evren hakkında 4 Aralık 1997 tarihinde Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tazminat davası açmak için başvurmuştu. Sembolik olarak 1 lira ödenmesini, ayrıca Evren'in yaptırdığı okula 'Fikret Otyam 1 milyar liralık katkıda bulunmuştur' plaketi asılmasını talep eden Otyam, davayı 2001 tarihli gazetelere yansıyan haberlere göre kazanmıştı.
Fikret Otyam, davaya ilişkin o dönem şunları söylemişti:
“Bu karar Türkiye'de korkusuz yargıçlar olduğunu bir kez daha gösterdi. Evren, 'Bu kamuya malolmuştur, bunu ben yaparım. İzin almaya gerek yoktur' düşüncesindeydi. Tarkan da, Ajda Pekkan da kamuya malolmuştur. Olur mu böyle bir şey? Adalet yerini buldu. Aslında bu da bir cezadır. Çünkü dava boyunca mübaşir 'Sanık Ahmet Kenan Evren' diye defalarca bağırdı. Önemli olan para değil, haklılığımın mahkeme tarafından ortaya çıkarılmasıdır. Ben bu davada para istemedim. Ama Evren 'okul yaptıracağım' diyor. Ben de, adıma bir plaket asılmasını istedim, mahkeme reddetti. Avukatım bu işin peşini bırakmayacak. Karara itiraz edeceğiz.”
Kenan Evren, ise kaybettiği davaya ilişkin şunları söylemişti:
“Davaya konu olan fotoğrafı bana Ankara'dan Mehmet Ali Birant, resim yapmam için göndermişti. Fotoğrafı gönderen, 32. Gün programının yapımcısı Mehmet Ali Birand değildir. Yapılan yağlı boya resim çok güzel olduğu için istemeye istemeye sergiye son anda dahil ettim ve kısa sürede satıldı. Okul yaptırdığım, paraya ihtiyacım olduğu için, fazla düşünmeden resmi satmak zorunda kaldım. Ama resmi sergiye koyduğuma pişman oldum. 1 lira da yatak odamda duruyor. Hani eski gümüş 1 liralardan. Götürüp kendisine vereceğim.”..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder