7 Ocak 2015 Çarşamba

MİZAHIN KARA GÜNÜ

Ben Charlie'yim




Değerli Dostlar
Karikatür ve Mizah Dünyasına egemenler maşaları ile sürdürdükleri baskıları fiziki saldırı boyutlarına yükselterek karikatürcü ve mizahcıları yok etme tavrına getirmişlerdir.

Türkiye'de Markopaşa Mizah Dergisinin ünlü yazarı, sahibi ve başyazarı Sabahattin ALİ  Faile Meçhule kurban gitmiş, Gırgır Mizah Dergisi ile Politika Gazetesi Çizeri İbrahim Güngör 1978 yılında ırkçı,faşist katillerce kaçırılarak öldürülmüştü. Asaf Koçak Sivas'ta gericilerce Madımak'ta yakıldı.

İngiltere’de Filistin'li ünlü çizer Naji El-Ali Mossad ajanlarınca öldürüldü.
Şili' de Faşist Pinoşe tarfından öldürtülen Karikatürcü Santiago Nattino ve şimdi de egemenlerin gerici maşalarına katlettirdikleri 12 mizahçı arkadaşımız ve dostumuz .
Işıklar içinde yatsın.

Anıları ve yaşamları ile sanat ürünleri mücadelemize rehber olacaktır.
   
Bu saldırıdan sonra Avrupa'da yükselecek ırkçılık ve göçmen karşıtlığına ayrıca karikatür ve mizaha Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinde sansür ve oto-sansürün de artacağına dikkati çeken mizah grubumuz, bu gerici ve ırkçı saldırılara karşı durmayı bir görev bilir.
              
Homur Mizah ve Karikatür Grubu olarak CHARLİE HEBDO mizahçıları yaşamları ile mücadeleleri dergimizde yaşayacağını, sanatlarının bizlerle devam edeceğini  tüm egemenlere buradan ilan ederiz.


             Dostluklarımızla

             HOMUR

             Mizah ve Karikatür Grubu




CHARLİE HEBDO'DA KATLEDİLEN 12 KİŞİ

Wolinski, Jean Cabut (Cabu), Staphene Charbonnier,
Bernard Verlhac (Tignous), Honore

Charlie Hebdo saldırılarının ilk kurbanı Frederic Boisseau 15 yıldan bu yana Sodexo şirketi bünyesinde Güvenlik Hizmetleri Elemanı (SDLP) olarak görev yapıyordu. 

Franck Brinsolaro ise derginin genel yayın yönetmeni Stephane Charbonnier’nin özel korumasıydı. 

Saldırıda 76 yaşındaki ünlü karikatürist Jean Cabut da hayatını kaybetti. Tepki çeken Hz. Muhammed karikatürleriyle tanınan Cabut 1960’da dergiye öncülük eden Hara-Kiri dergisine dahil oldu:
“Her din bir ideolojidir. Dolayısıyla bütün ideolojileri eleştirebiliriz. Neden eleştirmezmiş. Biz bu ideolojileri tenkit etmeye devam edeceğiz.”

12 kurban arasındaki tek kadınsa Elsa Cayat idi. Psikiyatrist ve köşe yazarı olan Elsa her iki hafta bir ‘Charlie Divan’ köşesinde yazıyordu.

Charb lakaplı derginin genel yayın yönetmeni Stephane Charbonnier hedef alınan isimlerin başında yer alıyordu. 1967 yılında doğan Charb 2009’da derginin yayın yönetmeni oldu. Üç yıl önce “Şeriat Hebdo” özel sayısının çıkması ve büronun kundaklanmasının ardından polis koruması altına alındı.

“Eğer korkuyorum demeye başlarsak, o zaman her şey biter. Gazete çıkarmayı bırakırız. Eleştirileri, basını ve basın özgürlüğünü bırakırız.”

47 yaşındaki Stephane Charbonnier’in son karikatüründeyse “bu yıl Fransa’ya saldırı düzenlenmedi. Yeni yıl dilekleri için Ocak ayı sonunu bekleyin” şeklindeydi.

Bir diğer kurbansa 1941 doğumlu Philippe Honoré‘ydi. Charlie Hebdo için düzenli çizimler yapan Honoré, ilk karikatürünü 16 yaşında, Fransa’nın en çok satan yerel gazetelerinden Sud-Ouest’te yayınlandı.

Bernard Amca olarak tanınan Bernard Maris gazeteciliğin yanı sıra aynı zamanda Paris 8 Üniversitesi’nde Avrupa Araştırmalar Enstitüsü öğretim üyesiydi. 2002’de Genel Seçimler için Yeşiller partisinden aday olan Maris, France İnter radyosunda program yapıyor ve bazı gazetelerde yazılar yazıyordu.

Sokakta yerde ve silahsızken katledilen edilen polis memuru Ahmed Merabet de Mağrip kökenliydi.

Dergide editörlük yapan Mustapha Ourad, 20 yıldır Fransa’da yaşıyor ve henüz yeni Fransız vatandaşlığı elde etmişti.

Bir etkinlikle ilgili fotoğrafları Cabu’ye bırakmak için dergiye gelen Michel Renaud Clermont-Ferrand Belediyesi eski müdürlerindendi. Her çarşamba sabah saat 11’de yapılan dergi toplantısında misafir olarak yer alıyordu.

Saldırıda vurulan Bernard Verlhac 58 yaşındaydı. Verlhac Charlie Hebdo haricinde Marianne dergisi, Fluide glacial, L’Express, VSD, Télérama ve L’Humanité yayınları için yazıyordu.

80 yaşındaki Georges Wolinski Cabu ile birlikte Fransa karikatüristlerinin öncülerindendi.Légion d’honneur Nişanı sahibiydi:


“Mizah kendine hiçbir konuyu yasaklamamaktır. Kötülük haricinde hiç bir şeyde geri adım atmamaktır. Sert insanlarız ama kötü değiliz.”  

Copyright © 2015 euronews






CHARP
Tayfun Akgül
Carlos Latuff
Latuff
Dinçer Pilgir
Atay Sözer
Atilla Atala

Vahit Akça

Emre Yılmaz
Uderzo

Coşkun Göle
Plantu

Halis Dokgöz
Milo Manara

Mustafa Bilgin
Mehmet Zeber
Atay Sözer
Ercan Akyol
Canol Kocagöz
Öznur Kalender

Adımizi
Deniz Dokgöz

Cihan Demirci
Ohannes Şaşkal

Mehmet Zeber
Tignous
Allah Muhammet'i tek başına savunacak kadar büyüktür,
anladın mı?
Vahit Akça
David Pope
Önce o çizdi

-Allah'ım biz Paris'in üç şehidiyiz
-Ben Charliyim
Vahit Akça

Wingz

Latif Demirci

Cabu
Mecho
Dinçer Pilgir


Atilla Atala
Vahit Akça
Hülya Erşahin

Hülya Erşahin
Erdoğan Karayel

Mehmet Gölebatmaz

Hayati Boyacıoğlu

Plantu



Son sayı-14 Ocak
Hepsini affettik
3 dergi ortak kapakla çıktı

Hicabi Demirci

Ercan Akyol

Atay Sözer

Halil Kurtulmuş Aytoslu

İsmail Kar

İsmail Kar

Serpil Kar

İsmail Kızıl Doğan

Vahit Akça
Vahit Akça

Adımizi

Tayfun Akgül

Xiaorui Wang
Çin/ 15 yaş


KINAMA MESAJLARI

Bu Kan, Özgürlüğün Kanı!

“Kan var bütün kelimelerin altında.” diyordu Cemal Süreya.
Yalnızca kelimelerin mi?
Şimdi her şeyin altından kan ve gözyaşı sızıyor.
İçimizden, dışımızdan, kalplerimizden, ruhlarımızdan.
Odalarımızda, balkonlarımızda, bahçelerimizde barış değil, kan ve gözyaşı oturuyor.
Onlar açıyor sabah kapımızı, onlar örtüyor geceleri göz kapaklarımızı.
Ancak bu kanı akıtan biz değiliz.
Ama bu kanın içinde bizi de boğmak istiyorlar.
Biz yazarları, karikatüristleri, ressamları, heykeltıraşları, oyuncuları kendi cinnetlerine kurban ediyorlar.
Düşünüyoruz, özgürlük istiyoruz, barış istiyoruz diye kalemlerimizi, divitlerimizi kırmak, mürekkeplerimizi kinleriyle zehirlemek istiyorlar.
Doğal dinsel, kültürel, siyasal farklılıkları düşmanlığın kanlı ırmağıyla kirletmek istiyorlar.
Öldürüyorlar, tutsak kılıyorlar, insanları kendi zalimliklerinin suç ortağı yapıyorlar.
Biz biliyoruz ki insanlık; temiz, aydınlık bir yeryüzü için, bu yeryüzünün esenliği için sanatçılarını yüceltmeyi hiçbir zaman unutmayacaktır.
Zalimlerin kaba baskıları, zulümleri, katliamları özgür düşüncenin ışıklı ırmağını kurutamayacaktır. Paris’teki karikatürist dostlarımızın katledilmesinin kalplerimizde açtığı yara, çok sıcak ve çok derindir. Bu yaranın daha da açılmaması için şimdi yeryüzünün bütün sanatçılarının yan yana gelmesi tarihi bir zorunluluktur.
Bizler bugün burada bu zorunluluğu, vicdani sorumluluğu dünya kamuoyuna yeniden duyurmak için buluştuk. Komşusunun evini yakıp o ev yanarken o ateşte yumurtasını kaynatmak isteyen vicdansızları, o ateşin kıyısında din siyaseti yapan din tacirlerini lanetliyoruz.
Dünya yanarken, sanatçıları öldürülürken gündelik dillerini yine ayrıştırıcı, düşmanlaştırışı algı üzerine kuran siyaset bezirganlarını lanetliyoruz.
Yeryüzü barışının kinden, kandan uzakta kurulacağını ve bu “yeniden inşia”da sanatçıların büyük görevler üstleneceğini biliyoruz.
Bu bilinçle, yeryüzünün bütün sanatçılarını “barış için yeniden eylem”e çağırıyoruz.


Türkiye Yazarlar Sendikası

Özerk Sanat Konseyi
Homur Mizah Grubu
Sanatçılar Girişimi

Toplanma Yeri ve Saati: Taksim Fransız Konsolosluğu öne, 8 Ocak Saat: 18.00

CHARLİE HEBDO MİZAH DERGİSİ’NE VE FRANSIZ KARİKATÜRCÜLERE YAPILAN SİLAHLI SALDIRIYI KINIYORUZ

(08 Ocak 2015 – Lefkoşa) Fransa'nın başkenti Paris'te yayınlanan mizah ve karikatür dergisi Charlie Hebdo'nun idari binasına ve bina içerisinde bulunan karikatürcülere yapılan silahlı saldırıyı büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz...

Kendine özgü çizgi tarzı ve mizah anlayışı ile, Dünya karikatür Sanatı’nda iz bırakmış ünlü Fransız çizerlerinden Georges Wolinski’nin yanısıra, Jean Cabut (Cabu), Charlie Hebdo'nun Genel Yayın Yönetmeni Stephane Charbonnier, Bernard Maris, Bernard Verlhac isimli mizahçı ve karikatürcülerin de aralarında bulunduğu 12 kişinin katledilmesini şiddetle kınıyoruz...

İfade özgürlüğüne karşı silahlı terör saldırısı ile verilen yanıtlar, Fundamentalizm zihniyetini kışkırtarak, Avrupa’da yaşayan göçmenlere yönelik saldırgan ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının artmasını körüklemekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir...

Mizah ve karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun çizer ve yazarları, İslami ve Musevi inançlara mizahi sert eleştiriler yöneltseler bile, hiçbir gerekçe, görüş ve düşüncelerini çizgi veya yazı ile yansıtan insanların katledilmesine zemin oluşturamaz...

Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.


KIBRIS TÜRK KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ 
YÖNETİM KURULU


AVRUPA SENARYO YAZARLARI FEDERASYONU (FSE)
VE 
SENARYO YAZARLARI DERNEĞİ (SENDER)
AÇIKLAMASI





FRANSIZ KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI




Fotoğraflar: Atilla Atala


18 OCAK 2015 PAZAR GÜNÜ FRANSIZ KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE TOPLANAN KARİKATÜRCÜLER BİR KINAMA METNİ OKUYUP KARİKATÜR SERGİSİ AÇTI

CHARLIE HEBDO“ İLE DAYANIŞMA, SANATA VE ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE YAPILAN SALDIRIYI KINAMA EYLEMİ


NASREDDİN HOCA’nın TORUNLARI KATİLLERİN PEŞİNDE.
Fransa’da mizah dergisi Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan kanlı baskında
öldürülen 12 mizahcı ile beraber katledilen karikatürcü arkadaşlarımız
WOLINSKI, CABU, HONORE, TIGNOUS, CHARB için bugün buradayız.
Bu basın bildirisini ve canlı sergi performansını bizler aslında örgütümüz olan Karikatürcüler Derneği‘nin öncülüğünde yapmak isterdik.
Her birimiz dünya mizahının bir parçası olan NASREDDİN HOCA’nın torunları olarak,ellerimiz daima eli kanlı katillerin yakasında olacağını, bugün çizgilerimizle burada kamuoyuna ilan ediyoruz.
Daha önceki yıllarda dünyada ve ülkemizde faile meçhule uğrayan SABAHATTİN ALİ, ırkçı faşistlerce kaçırılarak öldürülen İBRAHİM GÜNGÖR, Madımak/SİVAS ta yakılarak katledilen ASAF KOÇAK, Filistinli Çizer NACİ El ALİ ile Şili‘de katledilen SANTIAGO NATTİNO’ya yapılan saldırılar CHARLİE HEBDO dergisi ile toplu katliama ulaştı. Karikatürcülere yönelik baskı, şiddet ve katliamlar ilk değildir. Anlaşılıyor ki son da olmayacaktır!..Saldırlara karşı çizerlerin kalemlerinden başka silahları halktan başka gücü yoktur.
Biz karikatürcüler çizgi emekçileriyiz. „Kurşun“ silahlarımızın namlusunda değil, kalemlerimizin ucundadır!!..
CHARLIE HEBDO’ya yapılan saldırı, çözümü şiddet ve terörde arayan ve uluslararası destek alan çarpık bir zihniyetin eylemidir. Bizler mizahın evrensel bir sanat olduğuna inanıyor ve farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Bu hain saldırıda sıkılan kurşunların CHARLIE HEBDO‘ya değil, sanata ve özgür düşünceye sıkıldığını ilan ediyoruz.Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülkeden 154. olan ülkemizin daha da geri düşeceğinden endişe etmekteyiz.Egemen güçlerin maşalarınca yapılan saldırıyla başta Türkiye olmak üzere tüm dünyada sansür ve oto sansüre karşı var gücümüzle direneceğimizi mizahcılar ve karikatürcüler olarak ilan edİyoruz.
Ama, önce ÖZGÜRCE GÜLEBİLEN BİR TOPLUM istiyoruz !!!

NASRETTİN HOCA’NIN TORUNLARI












Hiç yorum yok: