11 Ağustos 2009 Salı

PİSUVAR TEDİRGİNLİĞİ

"Pisuvar tedirginliği" Gül Abus Semerci'nin bir kitabının adı, ama konumuzun bununla alakası yok. Geçtiğimiz günlerde bir vali bey tuvaletlerdeki pisuvarları dinen caiz değildir diye söktürdü. Bu olay bizi geçmişe götürdü, bu ilk kez yaşanmıyor, geçmişte de gördük aynı filmi.
12 eylül 2005 tarihi... Homur'un 58. sayısı, 12 eylül kazanımından bir örnek diye bu olayı işlemiştik.
Kamuran Yazarkasa imzasıyla çıkan yazıyı yeniden sizinle paylaşıyoruz, o zamandan bu zamana kaç arpa boyu yol gittiğimizi artık siz hesaplayın.

PİSUVAR SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?*


Geçtiğimiz günlerde gazetede okuduğum bir haber başlığı, bünyemde öyle derin yaralara sebep olmuştur ki, uzun ve acılı bir tedavi geçirmeden yaşadığım şoku atlatabileceğimi hiç zannetmiyorum. Siz değerli okuyuculara bu haberi, kıssa ve özümsenmiş bir şekilde anlatmayı borç bilirim. Geçen haftalarda baş sayfaları varlığıyla onurlandıran bu destansı habere göre, memleketimizin pek güzel illerinden birinde belediye kararı ile umumi tuvaletlerdeki pisuarlar kaldırılmaya başlanmıştır. Bu önemli kararın sebebi ise, %99’u Müslüman olan halkımızın, “ayakta işeme” eylemini gerçekleştirerek günaha girmeleri olarak açıklanmıştır. Bu haberi okuduğum anda, kısa pantolonlu yıllarımdan beri büyük bir zevkle gerçekleştirdiğim, hakkında sayısız tekerleme dinlediğim, çocuk aklımla uğruna kafa patlatıp benim de tekerleme yazdığım bu lanetli eylemden ne kadar tiksindiğimi anlatmaya kelimeler asla yetmeyecektir, sevgili okuyucularım. Buna rağmen olayın gerçekleştiği bölgede halk benim kadar duyarlı olamamış, işlenen günah karşısında üzüntüden ağlayacakları yerde büyük bir mücadele örneği sergileyerek pisuarların umumi tuvaletlere geri takılmasını sağlamıştır.
Ben gene de, bu hayatımda dönüm noktası olarak nitelendirebileceğim gerçeği açığa çıkaran herkese teşekkür eder ve vatandaşlarımızın, masum bir hareketle tekrar günaha düşmemeleri için hükümetimize umumi tuvaletler konusunda birkaç tavsiye vermek isterim.


1- Umumi tuvaletlerdeki bütün kıbleye bakan alaturka tuvaletlerin içi çimentoyla doldurulmalı ve yeni tuvaletler üniversite, sendika ve sivil toplum örgütlerine bakacak şekilde inşa edilmelidir.

2- Tuvaletlere diyanet işleri tarafından mini televizyonlar konulmalı ve bu televizyonlarda günün belli saatleri ilahi okunmalıdır.

3- Özel sektördeki pek ilim ve irfan sahibi şirket, halkımıza yardımcı olmalı, “Alican iman gücüyle tuvalete gidiyor” gibi eğitici kitap ve kaset setleri çıkarılmalıdır.

4-Vatandaşlarımızın tuvaletteyken istem dışı gerçekleştirebilecekleri din dışı bir hareket karşısında anında müdahale için “aloTabakhane” hattı kurulmalıdır.

Vatandaşlarımızın nereye, nasıl ve hangi usulle şaapmaları gerektiğini öğrenmeleri ve hükümetimizin, bu konuda bize hep böyle örnek olması dileğiyle…


Dr. Kamuran Yazarkasa

*12 Eylül'ün binbir kazanımından bir örnek

Hiç yorum yok: