2 Nisan 2009 Perşembe

HOMUR SÖYLEŞİSİ İŞÇİ CEPHESİ'NDE

İşçi Cephesi Gazetesi Homur'la röportaj yaptı


Homur bizi de buldu

Cuma, 20 Şubat 2009 00:00 İC - Röportaj Emekçi kesimlerin son günlerde suyun ticarileştirilmesine karşı oluşturdukları platformun çalışmalarıyla evlerimize giren, sokaklarda suyun ticarileşmesine karşı anti-kapitalist bir tavır koyması ile tanınan karikatürcü Canol Kocagöz ile çıkardıkları mizah gazetesi Homur üzerine sohbet ettik.

Sevgili dostumuz, bize Homur Mizah Gazetesi’ni tanıtabilir misiniz?
Atay Sözer, Cabbar, Devrim Demiral, Dinçer Pilgir, Canol Kocagöz’ün kolektif editörlüğünü yürüttüğü Homur Mizah Gazetesi yürüttüğü farklı çizgisiyle şu anda piyasada bulunan diğer mizah dergilerinden ayrı bir mizah kulvarında yürümektedir.
Türkiye’nin usta yazarlarından Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ile karikatürcü Mustafa (Mim) Uykusuz tarafından çıkarılan, mizah tarihimizde önemli ve farklı bir yeri olan “halk için mizah yapma” ilkesiyle çıkan Markopaşa Mizah Gazetesi’ni önder olarak gören bir mizah gazetesidir. Onun için Homur sağ üst köşesini sürekli Markopaşa Mizah Gazetesi’nin logosuna ayırmıştır. Ve her sayısında Markopaşa’ya gündemle ilgili önemli sözler söyleterek onu yaşatmaya çalışmaktadır. Şu anda mizahımızın geçmişine Homur kadar sahip çıkan hiçbir mizah dergisi bulunmamaktadır. Diğer mizah dergilerinden siyah ve yeşil rengiyle farklı olması, boyutu mizah dergilerinin alışılmış boyutunda olmaması –kırık bir boyda olması-, grafik/artistik görünüşü ile farklı tarzda ve biçimde olması... Ama her şeyden önce içeriğiyle daima emekten ve emekçiden yana tavır alan bir dergi olması, Homur’u diğer dergilerden farklı hale getirdi. Her sayısı diğer sayısından öz ve biçim olarak biraz daha ileride olmaya çalışan bir dergi. İlk sayısı 18 Aralık 1949 tarihinde Yeni Evrensel gazetesi ile haftalık yayımlanan Homur, gazete kapanıncaya kadar bir yıl haftalık olarak çıkmaya devam etti. Ve 44 sayı sürdü. Çıktığı sürece Avrupa’da da basılan ve yayımlanan dergi olmayı sürdürdü. Daha sonra ihtiyaç duyulduğu zaman çıkan dergi olarak yayın hayatına devam etti.
Daha çok örgütlü işçi ve emek topluluğunun sorunlarını işleyerek diğer mizah dergilerinden ayrı kulvarlarda mizah yapmaya çalıştı. Yukarıda daha ziyade İstanbul’da yaşayan yazar ile çizerlerden oluşan yayın kurulunu saydım. Bu yazar ve çizerlere ek olarak aynı koşullarda söz ve karar hakkına sahip Türkiye, KKTC, Sırbistan, Brezilya, Yunanistan ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiyeli yazar -çizer arkadaşlarımız olmak üzere hemen hemen her sayı da 40’a yakın imza yer almaktadır. Ayrıca şimdiye kadar iki yüze yakın çizerin yer aldığı ve potansiyel yazar-çizer kadrosuyla işçi ve emekçileriyle beraber yürümeye devam edecektir. İşçi ve emekçiler bizimle beraber olmak istedikleri sürece Homur mizah dergisi olarak çıkmaya devam edecektir.
Homur Mizah Gazetesi’nin kardeş mizah dergisi Kriz’den de biraz bahseder misiniz?
Homur Mizah Gurubunun iki mizah dergisi var . Gerek duyulduğu zaman çıkan Homur Mizah Gazetesi ile iki ayda bir çıkan DİSK Birleşik Metal-İş gazetesine ek olarak çıkan Kriz Mizah Dergisi. Kriz Dergisi Homur’dan farklı olarak diğer mizah dergilerinin boyutunda, renkli, iyi kağıda basılan 4 sahifelik bir mizah dergisi olarak DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası’nın gazetesine ek olarak çıkıyor.
12 Eylül öncesinden bugüne, sanatınızı icra etme koşulları arasındaki farklılıklar nelerdir?
Bu sorunuzun cevabı için çok uzun şeyler yazılabilir. Ayrıca sorunuzu iki soru gibi düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Bir konuya önce sosyal boyutuyla, ikincisi teknik düzeyde düşünerek daha derli toplu bir cevap verilebilir inancındayım.
Size göre genel anlamı ile sanat, karikatür sanatı ve sınıf mücadelesi arasındaki ilişki nedir?
Sanat yapıtları bildiğiniz gibi duyu ve algıların ötesinde, aklın erişemeyeceği, açıklanamayan ve çözülemeyen sır dolu şeylerin ürünü gibi gösterilemeyeceği gibi; sanatçının ürününü yaratırkenki ruh durumu ile de tanımlanamaz. Eser, hayatı kavrama ve algılama biçimini yansıttığından, ortaya çıktığı dönemin toplumsal yaşantısından ve toplumsal ilişkilerinden bağımsız değildir. İçinde bulunduğu zaman ve mekâna özgü ilişkileri içerir. Sanat yapıtları da işte bu toplumsal yaşam içinde yaratılır ve yeşerir. Sanatın gelişmesi, toplumun gelişmesine, sosyal sınıflarda meydana gelen değişmelere sıkı sıkıya bağlı olduğu için yaşamda aktif mücadele eden sanat, kültür ve karikatür sürekli değişim ve gelişim içinde olmak zorundadır. Tabii ki bunu üreten sanatçılar da.
Gelişim ve değişimden yana olan sanat ile bunu üreten sanatçının sınıf mücadelesindeki tavrı da genç sınıf yani işçi sınıfından yana olmak zorundadır.
Homur Mizah Gazetesi ile KRİZ Mizah Dergisine nasıl ulaşılabilir?
Esasında Cumhuriyet gazetesi bizi tanıtırken söyle bir cümle kullanmış: “Bu kadar laftan sonra Homur’u boşuna aramayın bulamazsınız. Homur sizi bulur”. Doğru da kullanmış, hepimizin çok hoşuna gitmişti. Evet doğru, Homur bir şekilde sizi bulur. Nitekim şimdi sizi bulmuş gördüğüm kadarıyla. Demek ki bu saptama doğruymuş.
Homur Mizah Gazetesi ve Kriz Mizah Dergisi parayla satılmıyorlar . Tirajı da çıktığı yere bağlı olarak 15 bin ila 30 bin adet olarak değişiyor. Bize ulaşmanız için Homur’un blog adresi ile homur@hotmail.com Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine isim, adres ile telefonunuzu yazarsanız size hemen ulaştırabiliriz. Ayrıca Kriz Mizah Dergisi’ni DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası’nın herhangi bir şubesinden veya genel merkezinden isteyebilirsiniz. Sendikanın sahifesinde ve Homur’un blog adresinden dijital taranmış sayılara ulaşabilirsiniz. Blog sahifemizi incelerseniz bizi daha iyi tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Görüşmek dileğiyle.

Hiç yorum yok: