25 Kasım 2022 Cuma

MARKOPAŞA 57 YAŞINDA

 


YAZAN:CANOL KOCAGÖZ

Türkiye Cumhuriyet Tarihi'nin en muhalif ,en yığınsal ve en etkili siyasi mizah gazetesi Markopaşa, elli yedi yıl önce 25 Kasım 1946 tarihinde Sabahattin Ali, Aziz Nesin,Rıfat Ilgaz ve Mustafa (Mim) Uykusuz tarafından "Halk için haftalık Siyasi Mizah Gazetesi" kimliği ile yayınlandı. İlk sayısı 6 bin basılan Markopaşa'nın fiyatı 10 kuruştu. İlk sayısında abone bedellerinin üç aylık 120 kuruş, altı aylık 240 kuruş, bir yıllık 450 kuruş olarak belirlenmişti. Sahibi ve yazı işlerini fiilen idare edenin Sabahattin Ali olduğu, yönetim yerinin de Ankara Caddesi Vilayet karşısında İzzettin Han No: 23 Cağaloğlu/İstanbul adresi olduğu yazılmaktaydı. Boyutları da 26x41 cm di. Markopaşa 4 sayfa olarak siyah beyaz olarak çıkarılmıştı.

Muhalefet sözcüsü Markopaşa ile kapatıldıktan sonra Merhumpaşa, Malumpaşa, Alibaba, Hür Markopaşa, Yedi-Sekiz Paşa, Medet gibi devamı yayınların hayatı 25 Kasım 1946 tarihinde başlayıp 23.04.1950 tarihine kadar 77 sayı sürebildi. CHP'nin baskıcı yönetimine karşı tek başına halk muhalefeti görevini başarıyla yürüten Markopaşa 63 binleri geçen tirajı ile girmediği köy odası ve köy kahvesi kalmamış , muhalefeti yığınsallaştırarak yönetimi zor durumda bırakmıştı. Döneminde iktidarın ipliğini pazara çıkaran tek yayın organı olarak basın ve mizah tarihimizde yerini almıştı. Markopaşa ilk yayınlanış tarihi olan 25 Kasım 1946 tarihinden 23 Nisan 1950 tarihine kadarki 176 hafta içerisinde ancak 77 sayı yayınlanabilmiştir. Markopaşa çıkamadığı 99 haftada içinde çeşitli baskı, şiddet ve cezaya maruz kaldı.


Kurucusu öldürüldü En başta kurucusu, ilk sahibi ve yazı işleri müdürünü derin devlete kurban verdi. Cumhuriyet döneminin yargısız infaza kurban verdiği ilk mizahçısı olan Sabahattin Ali'nin cesedi Bulgaristan sınırına yakın Kırklareli'nin şimdiki adı Çukurpınar olan Sazara köyü dolaylarında 16 Haziran 1948 tarihinde bulundu.Cesede yapılan otopsiden Sabahattin Ali'nin 2 Nisan 1948'de öldüğü anlaşıldı. İnfaz dosyasında karanlık noktalar bulunduğu, ölümünün esrarengizliğini hâlâ koruduğu devlet dahil taraf olan herkes bilmektedir ve çözüm bekleyen bir çok soru hâlâ cevap beklemektedir. Sabahattin Ali'nin yargısız infaz dosyası açılmadan, karanlık perdeler ortadan kaldırılmadan derin devletin bir çok infazı gündeme geleceği ve demokrasinin önünü tıkayan en büyük engellerden biri olmaya devam edeceği ortadadır. Başta karikatürcü ve mizahçılarımız olmak üzere tüm aydınlarımızın Sabahattin Ali dosyasını açmak , üzerindeki gizi kaldırmak başlıca görevleri olmalıdır. Bu tavır Cumhuriyet'in 80. yılında insanların kaybolduğu, yargısız infaza uğradığı günümüzde daha fazla önem kazanmaktadır. Markopaşa Siyasi Mizah Gazetesi'nin o günkü durumuna dönersek, gazete aleyhine 16 dava açıldığını yazar ve çizerlerine 8 yıl 2,5 ay hapis cezası verildiği yazarları sürgüne gönderildiği, onun üstünde dava açıldığı, gazetenin ilk yirmi iki sayısının hemen, hemen tümüne toplatılma kararı alındığı, devlet tarafından organize edilen İstanbul, İzmir, Ankara' dahil olmak üzere bazı illerde toplu mitingler ve gazete yakma eylemleri düzenletilerek hem Markopaşa'yı çıkaranlara, hem de okuyanlara baskı ve korku vermeye çalışıldığı görülmektedir. Bu şekilde halkın gözünden düşürerek satışı düşürülmeye çalışılmıştır. Her türlü baskıya rağmen halk, Markopaşa'ya sahip çıkarak derginin tirajını yükseltmiştir. Devlet baskılarla engelleyemediği gazetenin tirajını, matbaalar, dağıtım ve bayiler üzerinde sürdürerek ulaşmaya çalışmıştır. Gazetenin satılması engellenmiş hatta devlet yasaları o kadar çiğnemiştir ki gazete satışını yapan küçük yaştaki çocukları bile fişleyerek sabıkalılar sınıfına sokmuştur. Bu kadar baskı ve zulme karşı halkın çıkarlarını koruyan Markopaşa Siyasi Mizah Gazetesi her sayı tirajını artırarak sürdürmüş ve tavizsiz yayınına devam etmiştir. Markopaşa için 63 bine ulaşan tirajı ile; 1949 yılının okur-yazar sayısını genel nüfusa oranlarsak Türkiye Cumhuriyet'i nin 80 yıllık tarihinde Siyasi Mizah dergilerinin tirajını en üst seviyeye çıkaran dergidir diyebiliriz.


İşçilerin bağrından Tanklarına ,toplarına,satılık kalemleri ve parasal gücüne rağmen iktidarı Markopaşa Siyasi Mizah Gazetesi'nden korkutan neydi diye soracak olursak, Markopaşa' nın çıkarken birinci sayısında kimliğinde özetlediği gibi "Halk için haftalık Siyasi Mizah Gazetesi" olması ve olaylara sınıf gözüyle bakarak, egemen güçlerin ipliğini pazara çıkarmasıydı diyebiliriz. Derginin işçi sınıfının bağrından çıkması, kuruluş fikrinin işçi önderlerinden gelmesi,çıkışında işçi sınıfının mücadele arkadaşları olan yazar ve çizerlerin yer alması, işçi sınıfının mücadelesine kendini adayan yazı kurulu kadrosunun Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mustafa (Mim) Uykusuz ve bazı çalışanlarının TKP (Türkiye Komünist Partisi)den ayrılarak legal alanda faaliyet gösteren Esad Adil Müstecaplıoğlu'nun başkanlığını üstlendiği 14 Mayıs 1946 yılında kurulan TSP'nin (Türkiye Sosyalist Partisi) kısa sürede olsa üyesi, bazılarının da TKP nin legaldeki kolu Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi'nin (TSEKP) sempatizanı olmaları, Markopaşa' nın ideolojik gücü olmuştur. Markopaşa içindeki düşünce unsurlarının olaylara bakış açıları dergiye mücadele perspektifi vermiştir. Bu da Markopaşa'nın en büyük avantajıdır. Ayrıca dünyadaki siyasi mizahla ortak dili kullanması ve savaş aleyhtarı tutumunun mizahına yansıması da halkın içinde kök salmasının sebeplerinden birkaçıdır. Markopaşa'nın kuruluş çalışması TSP lokalinde bulunan işçilerin Aziz Nesin ile Rıfat Ilgaz'a yaptıkları öneri ile başlamış, toplumun en fazla sömürülen, ezilen unsurlarıyla beraber oluşturulan gazete toplumun nabzını tutabilmiş ve başarılı olmuştur. TSP'li işçi önderleri ile yazı kurulunun dostluk ve arkadaşlıkları devam ettiği için Markopaşa'nın sürekli beslenme kaynağı emekçilerin sorun ve mücadeleleridir. Hatta gazetenin ilk sayılarında TSP nin görüşlerinin açık ,açık savunulduğu ve okuyucuya aktarıldığı sayfalardır. Daha sonra Markopaşa bağımsız bir tavırda yayınına devam etmiştir.


Marko Paşa'dan gayrı Mizah dünyamızın efsane yayın organı Markopaşa'nın 57. doğum gününde daha çok şey söylenebilir ve söylenecektir. Ama biz yazımızı gelecek kuşaklara ve tüm mizahçıların kulağına küpe olacak ilk sayısında yayınlanan amacı ve mizah anlayışı ile noktalayarak bitirelim. "Bir mevsimi baharına geldik ki alemin , bülbül dertli, havuz dertli,gülistan dertli. Kimden derman dilesek,o bizden daha dertli çıkıyor.Bununla beraber derdini söylemeyen derman bulamazmış. Dertler de öyle başımızdan aşkın ki "MARKO PAŞA" dan gayrı dinleyecek kimsemiz kalmadı. Haftalık siyasi mizah gazetesi olarak sunduğumuz "MARKO PAŞA" da okuyucularımız alışılmış olandan ayrı bir mizah bulacaklardır. Maksadımız sadece gülmek için gülmek değildir. Gülerek düşünmek ve faydalı olmaktır.MARKOPAŞA bu dileğini en mükemmel şekilde yaptığına kani değildir. Fakat her hafta daha güzel ve mükemmel olmaya gayret edecektir." İyi ki doğdun Markopaşa Siyasi Mizah Dergisi. Sadece gülmek için mizah yapmaya karşı, halktan ve emekten yana mizah yapma düşüncen yaşayacak ve yaşatılacaktır.

KAYNAK: EVRENSEL

Hiç yorum yok: