4 Kasım 2019 Pazartesi

BARBAROS KÖYÜ- OYUK FESTİVALİ


Hülya - Metin Erşahin

Röportaj: Hülya Erşahin

İzmir’in Urla ilçesinde bir köy Barbaros Köy’ü. Son dört yıldır “Oyuk Festivali” ile dikkatleri çekmeye başladı. “oyuk” bu bölgede “korkuluk” anlamında kullanılıyor. Yaz aylarında, kıyı bölgelerimizdeki festivallere farklı bir temayla yenilik kazandırmışlar. Düzenleyicilerin anlattıklarına göre amaç; köyün sakinliğine zarar vermeden, doğal dokusunu bozmadan geleneklerimizi hatırlatmak, üretimi canlandırmak, kalkınmaya  destek olmak.

     Köyün girişinden itibaren, köşe başlarında, meydanda, sokaklar boyunca, insan boyutunda, hepsi birbirinden farklı, yüzlerce korkuluk yerleştiriliyor. Bunların hepsi, köylüler tarafından yapılmış, simgesel olarak üretime çağırıyorlarmış. Çoğu da üzerinde sosyal bir mesaj taşıyor; sanki birer aktivist… Festival sonunda en güzelini seçmek için bir yarışma düzenleniyor. Ayrıca en güzel yöresel yemek, en güzel avlu gibi başka yarışma konuları da var…Festival programına göre kimi zaman bir “gelin alayı” canlandırması, kimi zaman bir halk oyunu gösterisi, kimi zaman köylülerden oluşmuş bir koro, etkinlikte yerini alıyor.
     Köyün girişindeki Emek Kültür ve Sanat Evi, eskiden okulmuş, şimdi ise bir kültür evine dönüştürülmüş. Kütüphanesiyle, sanat atölyesi ile, gençlere ve çocuklara kendilerini geliştirme ve tecrübe kazanma fırsatını sunuyor. Bu konuda  “İlkdördün Kültür ve Sanat Vakfı”nın  ve korunmaya muhtaç çocuklar için kurulmuş olan “Koruncuk Vakfı”nın çalışmaları çok önemli.


      Festivalin fikir annesi Demet Küçükkayalar adında bir hanım. Büyük şehirden gelip yerleştiği bu şirin köyde, bahçesine bir korkuluk diker, bu korkuluk zamanla o kadar ilgi çeker ki diğer köylüler de kendi korkuluklarını yapmaya başlarlar. Zaman içinde gelişen festival fikrinin köyün tanıtımında, ekonomisine katkısında önemli bir rolü var.
      Böylesi güzel girişimler insanı umutlandırıyor. Bir farklılık, bir yaratıcılık, bir çalışma, toplumda  sinerji yaratabiliyor. Barbaros  Köyünün imece usülu ile gerçekleştirebildikleri hepimize örnek olması dileği ile…



         
Demet Küçükkayalar








Canol Kocagöz



1 yorum:

Unknown dedi ki...

Hulya festivali ne güzel anlatmışsın.barboros köyü gibi köyler çoğaldıkça geleneklerimizi gelecek kuşaklara tasiyabilecegiz